8 tıp fakültesinin akademik kadrosu yok! YÖK’ten açıklama…

Yayın tarihi: 1 Eylül 2020 Salı 2:54 pm - Güncelleme: 1 Eylül 2020 Salı 2:54 pm

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Müdürlüğü (ÖSYM) verilerine göre, 10 tıp fakültesinde akademik kadro yetersiz iken, bunların 8’inde ise hiç akademisyen bulunmuyor. YÖK ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Öğretim üyesi olmadan eğitime başlayan herhangi bir tıp fakültesi yok” ifadesini kullandı.

BirGün’den Mustafa Kömüş’ün haberine göre, 2020 YKS tercih kılavuzunda yer alan bilgilere göre 8 tıp fakültesinde akademisyen kadrosu bulunmuyor. Bir fakültede yalnızca tek akademisyen yer alırken, bir fakültede ise 4 akademisyen bulunuyor. 80’i devlet 31’i vakıf üniversitesine bağlı olmak üzere tercih yapılabilen 111 tıp fakültesinin 10’unda yeterli akademik kadro sahip değil.

Bu fakültelere 2020 YKS’de 550 öğrenci yerleşti. ÖSYM verilerine göre bu fakülteler ile akademisyen ve yerleşen öğrenci sayıları şöyle:

♦ Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 1; öğrenci 30
♦ Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 40
♦ Kırklareli Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 30
♦ Malatya Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 80
♦ Sağlık Bilimleri Üniversitesi Trabzon Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
♦ Sağlık Bilimleri Üniversitesi Erzurum Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
♦ Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
♦ Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
♦ Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
♦ Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Uluslararası Tıp Fakültesi: Akademisyen 4; öğrenci 70

‘TIP FAKÜLTELERİNİN SAYILARI FAZLA’

Konuyla BirGün’e konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Dr. Samet Mengüç tıp fakültelerinin sayılarının fazla olduğuna dikkat çekerek, “Bu kadar fazla tıp fakültesi açılmasının hiçbir bilimsel karşılığı yok. Tıp fakültesinin bir altyapısı, laboratuvarları, akademik yeterliliği olmalı. Ancak açalım bir bina, verelim ilanı, alalım öğrenciyi şeklinde yürütüldüğü için süreç tabi ki nitelik de düşüyor” dedi.

“Zaten bir vakıf açan yanına bir de tıp fakültesi konduruyor” diyen Mengüç, “Bu tabii ki iktidarın ekonomik ve politik kaygılarından yapılıyor. İnsanlara gösteriş yapmak için her yere okul açıyorlar, tıp fakültesi açıyorlar. Nitelik yerine nicel kaygılar güdüyorlar. Böyle olunca da sağlık hizmetinde aksamalar yaşanmaya başlıyor. Yurttaşlar gittikleri hastaneden, doktordan aldıkları hizmetten memnun kalmıyor, güven duymuyor. Böylece daha fazla hastaneye gitmeye daha fazla doktora görünmeye ihtiyaç duyuyorlar. Böylece sağlık hizmeti üzerine kurulan ekonomik çarkın istedikleri gibi dönmesini de sağlıyorlar” ifadelerini kullandı.

YÖK’TEN AÇIKLAMA: ÖĞRETİM ÜYESİ OLMADAN EĞİTİME BAŞLAYAN HERHANGİ BİR TIP FAKÜLTESİ YOK

YÖK’ten haber sonrası konuyla ilgili yapılan açıklamada, yeni kurulan bütün fakültelerde olduğu gibi tıp fakültelerinde de hukuki kimliklerinin oluştuğu anda öğretim elemanlarının bulunmasının, mevzuat açısından ve pratikte mümkün olmadığı belirtildi.

Türkiye’nin hekime ihtiyacının küresel salgın döneminde daha belirginleştiğinin altının çizildiği açıklamada, hekimlerin yetiştiği tıp fakültelerinin mevzuatına uygun kurulduğu, öğrenci kontenjanlarının ise Yükseköğretim Programları Koordinasyon Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda, istihdam ve ülke ihtiyacı dikkate alınarak belirlendiği vurgulandı.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Bu basit gerçeğin bile yok sayılması şaşırtıcıdır. Fakülteler hukuki kimliğini kazandıktan sonra öğretim üyesi ve altyapısı oluşturulmaya başlanır. Bu fakülteler asgari öğretim elemanı sayısı ve altyapı imkanları sağlandıktan sonra eğitim ve öğretime başlamaktadırlar. Ayrıca tıp fakültelerinde öğrenci kontenjanı belirlenirken asgari öğretim elemanı sayısına ve laboratuvar, derslik gibi altyapı imkanlarına sahip olmayan fakültelere öğrenci kontenjanı planlanmamaktadır.

“Buna göre kurulmuş olmasına rağmen 9 tıp fakültesi pasif durumdadır. Yani henüz öğrencisi yoktur. Dolayısıyla öğretim üyesi olmayan bir tıp fakültesine öğrenci kontenjanı verilmesi söz konusu değildir. Bilindiği gibi tıp fakültesinde eğitim süresi 6 yıl olup bu sürenin yaklaşık yarısı teorik eğitim şeklinde, diğer yarısı da üniversitelerin kendilerine ait hastanelerde veya Sağlık Bakanlığına bağlı olup tıp fakülteleri ile afiliye olan eğitim ve araştırma hastanelerinde uygulamalı (pratik) olarak sürdürülmektedir. Yeni kurulan tıp fakültelerinde asgari öğretim elemanı sayısı sağlanıncaya kadar öğrencilerimiz eğitimlerini aynı ilde veya komşu ilde mevcut olan diğer tıp fakültesinde, uygulamalı eğitimlerini de afiliye oldukları eğitim ve araştırma hastanesinde sürdürmektedirler.”

Konuyla ilgili olanların bildiği gibi, geçmişte Anadolu’nun çeşitli illerinde tıp fakülteleri kurulduğu ve öğrencilerinin bir süre Ankara ve İstanbul’daki tıp fakültelerinde eğitim gördüğü hatırlatılan açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

“Sağlık Bilimleri Üniversitesi bünyesinde bulunan İstanbul’daki tıp fakültelerinde toplam 248 öğretim üyesi, bahsi geçen diğer illerdeki tıp fakültelerindeki toplam öğretim elemanı sayısı haberde belirtildiği gibi (0) olmayıp 215’tir. Kısacası haberde iddia edildiği gibi üniversitelerimizde öğretim üyesi olmadan eğitim ve öğretim faaliyetine başlayacak herhangi bir tıp fakültesi bulunmamaktadır”