72 kişiye mezar olan İsias Otel’in sahibi depremi suçladı! ‘7.2 şiddetinde olsa yıkılmayacaktı’

Yayın tarihi: 6 Ocak 2024 Cumartesi 8:37 pm - Güncelleme: 7 Ocak 2024 Pazar 1:23 am

Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerde, Adıyaman’da yıkılan ve 72 kişinin ölümüne yol açan İsias Otel’e ilişkin 5’i tutuklu, 11 sanığın yargılandığı dava, 4’üncü gününde devam etti. Duruşmada dinlenen otel sahibi Ahmet Bozkurt, “Eğer deprem 7.7 yerine 7.2 şiddetinde olsaydı otel yıkılmayacaktı” dedi. Duruşma, 26 Nisan 2024’e ertelendi.

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde Adıyaman’daki İsias Otel de yıkılan yapılardan biri oldu. KKTC’den voleybol turnuvası için gelen, aralarında sporcu, öğretmen, antrenör ve Türkiye Turist Rehberleri Birliği üyelerinin de bulunduğu 72 kişi hayatını kaybetti. Otelin yıkılmasına ilişkin başlatılan soruşturmada 5 kişi tutuklanırken, 11 kişi hakkında ‘bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 22 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

3 Ocak tarihinde başlayan, 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin 150 kişilik salonunda görülen davanın 4’üncü duruşması, sırasıyla sanıkların dinlenmesi ile devam etti.

Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt, işini doğru bir şekilde yaptığını savunarak, depremin 7.7 değil de 7.2 şiddetinde meydana gelmesi durumunda otelin yıkılmayacağını iddia etti. Bozkurt, daha önce olan depremde otelde bir çatlak dahi meydana gelmediğini öne sürdü.

“7.2 ŞİDDETİNDE DEPREM OLMASAYDI BİNAM YIKILMAYACAKTI”

Otelinde yaşamını yitiren her bir birey için kahrolduğunu belirten Bozkurt şu ifadeleri kullandı:

“Tek tip demir kullanıldı denilmesini kabul etmiyorum. 18’lik, 22’lik, 12’lik ve 8’lik demirlerim var. En ince demirlerim de 8’lik demir. Hep kum üzerinde duruldu. Bütün yapılarda, imar kanunlarına göre tavan tabyalarında aspolen kullanılıyor. Bu malzeme çok hafif, dolayısıyla herhangi bir darbede de o aşağı düştüğü zaman yaranmaya sebebiyet vermemesi için hafif bir malzemedir. Tavanlarda da kullanılır. Bizim kolonlarımız ortada benim kolon ve kirişlerimden örnekler, numuneler alınmış.

Bugünün değerlerini bile karşılayacak düzeyde ben belgelerle konuşuyorum. Dolayısıyla bana ve evlatlarıma atılan suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Ben işimi düzgün yaptım. Eğer 7.2 şiddetinde deprem olmasaydı binam yıkılmayacaktı. Binam şu anki yönetmeliklerde 7.2 şiddetine dayanacak düzeyde. Eğer deprem 7.7 yerine 7.2 şiddetinde olsaydı binam yıkılmayacaktı. Daha önce bölgede olan 7.2 şiddetinde bir depremde benim binamda sıva bile çatlamamıştı. Ben otelimde nasıl malzeme kullandığımı biliyorum. Benim mühendislerim binayı en sağlam şekilde yapmışlardır. Eğer bir tek İsias yıkılmış olsaydı, enkazın başına gider, hayatımı sonlandırırdım.”

“YAŞAYAN BİR ÖLÜYÜM”

Kendisinin hiç kusurunun olmadığını öne süren sanık Bozkurt, sözlerine şöyle devam etti:

“Depremde 850 bin bina yıkıldı, 52 binden fazla ölü var. Benim binamda da 72 kişi öldü. Ben de kahroldum. Yaşayamıyorum. Acıyı yaşıyorum. Yaşayan bir ölüyüm. Depremin acısını ben de yaşadım. Ailemden 300 kişi hayatını kaybetti. Ben de deprem sırasında yaralandım. 73 yaşındayım. Deprem günü su yok, kalacak yer yok. Ben ilk başta buradan ayrılmam dedim ama daha sonra ailemin isteğiyle Aksaray’a gittim. Ben kaçmadım. Kaçan insan teslim olur mu? Ben ve evlatlarım kendimiz teslim olduk. Depremin şiddeti bütün dünyayı yasa boğdu.

Eğer bu şiddette bir deprem 10 sene önce olsaydı, 10 sene önce bu felaketi yaşayacaktık. Bu kaç yılın biriken enerjisiydi. Bu depremin geçtiği fay, bir tek İsias’ın altında oluşmamıştır. Tüm Adıyaman’dan geçen fayda yıkım olmuştur. Biz suçlu değiliz, bize atılan iftiraların hepsini reddediyorum. Otelimde hayatını kaybeden yavruların hepsinin acısını ben de yaşıyorum. Benim ailelere hiç sözüm yok, ne deseler haklılar ama yüce adaletimize de güveniyorum. Bizim iftiralara değil, adalete ihtiyacımız var. Bu arada ben suçlu olmadığım için pişman değilim. Ama acım çok büyük. Eğer acımı pişmanlık olarak kabul edeceklerse eyvallah. Ben suçsuzum. Tek suçlu deprem. Benim 7 tane ameliyat olmam gerekiyor. Rahatsızlıklarımdan dolayı tahliyemi talep ediyorum.”

ARA KARAR VERİLDİ

Duruşmanın 4’üncü gününde ara karar verildi. 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin 150 kişilik salonunda görülen dava, sırasıyla sanıkların dinlenmesi ile devam etti. Mahkeme heyeti saat 19.45’te ara kararını vermek üzere duruşmaya ara verdi ve saat 22.00’de son oturum yeniden başladı.

Tutuklu sanıklardan Ahmet Bozkurt, Fatih Bozkurt, Efe Bozkurt, Erdem Yıldız ve Halil Bağcı’nın tutukluluğunun devamına, tutuksuz yargılanan sanıkların ise tutuksuzluk halinin adli kontrol ile devamına, sanıkların mahkemeye getirilmesi talebinin reddine karar verildi.

Mahkeme heyeti ayrıca, mobese kayıtlarının istenmesine, kamu görevlilerinin dosyasının akıbetinin savcılığa sorulmasına, farklı cezaevine gönderilmemelerine yer olmadığına ve tanıklardan Mustafa Murat Ahmet Kuştepe’nin zorla duruşmaya getirilmesine karar verdi.

Duruşma, 26 Nisan 2024’e ertelendi.

 

Kaynak: TELE1