Haliyle yerleşeceğimiz ilde ev bakıyoruz ancak şu anda konumuz bu değil.
Eşimin bir köy okuluna atanması nedeniyle ulaşımımızı sağlamak için bir araç arayışındayız.
Yaklaşık 2-3 haftadır aktif olarak araç arıyoruz. Bütçemiz biraz kısıtlı ancak çok az da değil.
Lakin bu 2-3 haftalık süreçte gördük ki bütçemize uygun temiz bir araç bulmak cidden çok zor.
Malum siteden ve galerilerden bir kaç araç beğendik. Görmeye gittik.
Kilometresi 1-2 yıl idare eder fotoğraflardan gördüğümüz ve açıklamaya yazıldığı kadarıyla temiz olduğunu düşündüğümüz bir araçla pazarlık yapmak üzere Beylikdüzü'nde bulunan bir galeriye gittik.
Araç cidden dışardan -uzaktan- görüldüğü kadarıyla kusursuz. Ancak yanına yaklaşınca tam bir hayal kırıklığı aracın içini görmek için kapısına elimi attığımda kapı kulpunun kırık olduğunu fark ettik. Neyse yapılır sorun değil dedik.
Manuel olan ayna ayar koluna bant yapıştırıldığını gördüm. Bakmak istedim. Kolun bantla kandırıldığını fark ettim. Kolu oynattıkça ayna milim dahi değişmiyordu.
Neyse bu da yapılır dedim.
Bu sefer de teyip sisteminin çalışmadığını fark ettim. Arabayı satan galericiye 'ya bunlar ilanda yazmıyor' dediğimde 'yaptırırız abi' dedi.
Peki bir test sürüşü yapalım dedik.
Bulunduğumuz galerinin üstünde bir deneme pisti var oraya çıkacaktık. Çıkacaktık diyorum çünkü araç çalışmadı.
Şaka değil.
Kontak çevirdik ama o malum boşa dönen ses...
Ve yine o malum cevap 'Abi yaptırırız'
Yaptırılır tabi yapılmaz diye bir şey yok.
Ancak 500 bin lira bandında bir fiyat verip arabanın kusurlarını saklamak, gerçekten acil araç alacakları kandırmak değil midir?
Neyse biraz daha gezdik galeride
Bu sefer de yaşı biraz olan ancak kilometresi 65 binde olan bir araç bulduk. 'Heh dedik değişen yok, boya yok, kilometre iyi.'
Ancak yine aynı sorunlar. Yine ilana yazılmayan kusurlar hatalar.
Arabanın her yerinde ezikler çizikler mevcut. Ezik dediğim bayağı sivri bir şeyle uzun uzun çizilerek ezilmiş. Boyasız göçük düzeltmeyle bu kadarı düzeltilir mi bilmem ancak benim tahminimce zor o eziğin düzelmesi. Hadi düzeldi diyelim bu kez de arabanın tavanındaki ezikler. Bir şey düşmüş üzerine arabanın...
Satan galericiye sordum 'bunlar nedir ilanda yok' 'önceki sahibi orijinalliği bozulmasın diye yaptırmamış' dedi. Neden kardeşim.
Neden yaptırmamış?
Ben 500 bin lira ödeyeceğim aracın kazasını eziğini çiziğini yaptırmak zorunda mıyım?
Kimse çıkıp 500 bin lira bir araç için az para demesin.
Asgari ücretle çalışan bir işçinin ki artık işçi demek de yersiz. Bu ülkenin büyük çoğunluğu hatta üniversite mezunları dahi artık bu ülkede asgari ücretle çalışır halde. Yani asgari ücretin genel ücrete döndüğü bu ülkede 500 bin lira ile araba almak hiç de azımsanacak bir fiyat değil. 2 buçuk yıl. Yemeden içmeden.
Şöyle bir geriye yaslanıp bakınca ben bir gencim ve umudum tükenmek üzere.
Ancak fark ediyorum ki sadece gençlerin gelecekleri değil bizden önceki neslin de geçmişi çalınmış.
Para biriktirsen işe yaramaz. Biriktirmeyip harcamak istesen yine işe yaramaz.