24 Kasım’da çarpıcı rapor: Öğretmenler mutsuz, umutsuz ve borç batağında

Yayın tarihi: 24 Kasım 2019 Pazar 8:30 am - Güncelleme: 24 Kasım 2019 Pazar 8:30 am

Eğitim Sen’in öğretmenlerin sorunlarını ele alan raporuna göre, öğretmenler son bir yılda daha da yoksullaştı, borçları çoğaldı, mesleğe olan güvenleri giderek azaldı.

Eğitim Sen, 24 Kasım öğretmenler günü nedeniyle öğretmenlerin sorunlarını ele alan rapor ve 4 bin 657 öğretmen arasında yapılan anket sonuçlarını yayınladı. Öğretmenlerin yüzde 97’sinin son bir yıl içerisinde satın alma gücünün azaldığı, yüzde 78’i de son bir yıl içerisinde borçlarının arttığı belirlendi. Öğretmenlerin yüzde 69’u ekonomik koşulları daha iyi olan bir iş teklifi aldığında mesleğini bırakabileceğini söylerken, yüzde 64’ü ise kendisini iş yerinde değerli hissetmiyor.

Anket sonuçlarına göre öğretmenlerin yüzde 90’ı Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorunları çözmek için ürettiği politikaları gerçekçi bulmuyor. Yüzde 92’si mülakat ile öğretmen alımının eşit, adil ve yansız olmadığını düşünüyor. Yüzde 74’ü de eğitimde cinsiyet eşitliği olmadığını savunuyor. Yüzde 84’ü ise okullardaki şiddet olayları nedeniyle kendini güvende hissetmiyor.

Sözcü’de yer alan habere göre, raporda bu anket verilerinden yola çıkılarak değerlendirmeler de yapıldı. 2009’da öğretmen maaşının 898 dolar karşılığı Türk lirası olduğu, bugün ise maaşın 677 dolara düştüğü vurgulandı.

MAAŞLAR YÜZDE 22 ERİDİ

Son 10 yılda öğretmenin maaşındaki aylık kayıp tutarının 221 dolar olduğu da kaydedildi. Öğretmenler aldıkları maaşın yaptıkları işin karşılığı olmadığını düşünüyor. Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlıkları döneminde kamuoyuyla paylaşılan çözümlerin de, öğretmenlerin talep ve beklentilerini karşılamadığı vurgulandı. “Eğitimde Şiddet” faktörüne de yer verilen raporda “Öğretmene verilen değer, cilalı sözlerle değil, nitelikli eğitim sistemi ve insanca çalışma koşulları yaratarak ve öğretmenin iradesine başvurularak gösterilmelidir. Öğretmenlerimizin sesine ve taleplerine destek vermek, öğrencilerimizin de nitelikli eğitim hakkına sahip çıkmak demektir” denildi.