Türkiye - Rusya zirvesi sonrası, Adana Mutabakatı maddeleri yeniden gündeme geldi. Güvenli Bölge Mutabakatı'nda bugün Rusya'nın teminatını da verdiği 1998 yılında Suriye üzerinden terör saldırılarının (PKK, YPG ve Öcalan) artması sonucunda imzalanan Adana Mutabakatı'nın ayrıntılarını derledik...

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu mutabakatın yeniden hayata geçirilmesi için çalışacaklarını 2019 yılının başında açıklamıştı.

ADANA MUTABAKATI NEDİR?

Adana Mutabakatı, 20 Ekim 1998 tarihinde Türkiye heyetine başkanlık eden büyükelçi Uğur Ziyal ile Suriye heyetine başkanlık eden Siyasi Güvenlik Başkanı Tümgeneral Adnan Badr El Hassan tarafından Adana'da imzalanan mutabakattır.

MUTABAKAT ÖNCESİ

1998 yılında Suriye üzerinden Türkiye’ye terör saldırılarının artması sonrası Milli Güvenlik Kurulu alınan karar doğrultusunda Abdullah Öcalan'ın Suriye'de bulunmasına müsade edilmeye devam edilirse bu Türkiye açısından savaş sebebi sayıldı. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Atilla Ateş de Hatay'da Suriye sınırında yaptığı konuşmada terör saldırılarının “Suriye’ye savaş nedeni” olacağını söyledi.

MUTABAKAT

Türkiye ile Suriye arasında artan gerginlik üzerine, dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’ın da devreye girmesiyle, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek arabulucu görevini üstlendi. Arabuluculuk sonucunda da iki devlet arasında 20 Ekim 1998 tarihinde Türk heyetine başkanlık eden büyükelçi Uğur Ziyal ve Suriye heyetine başkanlık eden Siyasi Güvenlik Başkanı Tümgeneral Adnan Badr El Hassan tarafından Adana Mutabakatı imzalandı. Adı daha sonra 2010 yılında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Terör ve Terör Örgütlerine Karşı Ortak İşbirliği Anlaşması" olarak değiştirilen ve 3 yıl geçerli kalan 23 maddelik mutabakata göre başta PKK olmak üzere her iki devlet de kendilerini tehdit eden terör örgütlerine karşı önlemler alacak ve onların kendi toprağındaki tüm faaliyetlerine engel olacaktı. Karşılıklı olarak hiçbir ikamet, lojistik, eğitim, ulaşım ve silah kapasitesine müsade etmemek konusunda anlaşan iki ülke ortak operasyonlar, tutukluların iadesi ile bilgi, belge ve istihbarat paylaşımı alanlarında işbirliği yapmaya karar vermişti.

MUTABAKAT SONRASI

Türkiye ile Suriye arasında yaşanan bu gerilimde PKK lideri Abdullah Öcalan 9 Ekim 1998’de Suriye’den kaçmak zorunda kaldı. 23 Ocak 2019 günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Başkanı Vladimir Putin arasında Moskova'da gerçekleşen görüşme sonrası, Suriye İç Savaşı'nda Türkiye'nin, Suriye'de Beşşar Esad rejimi ile doğrudan görüşmesinde bir ara formül olarak Putin bu mutabakatı dile getirmiştir. Erdoğan ertesi gün yaptığı konuşmada "Adana Mutabakatı'nın yeniden gündeme gelmesi, bunun üzerinde ısrarla durulması gerekiyor" ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 7-8 Ekim 2019 tarihlerinde yaptığı Sırbistan ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlamış; gerçekleşen Barış Pınarı Harekâtı'nın dayanağı olarak Adana Mutabakatı'nı göstermiş ve şunları söylemiştir: "Biz Adana Mutabakatı'na dayalı olarak oradayız. Adana Mutabakatı'na göre, rejim tarafından PKK'ya karşı tedbir alınmayacak olursa, bizim güçlerimizin onu kovalama hakkı vardır."

BARIŞ PINARI HAREKATI, ADANA MUTABAKATINI DAYANDIRILMIŞTI

Türkiye'den bazı yetkililer de Barış Pınarı Harekatı başladıktan sonra operasyonun Adana Mutabakatı kapsamında yapıldığını açıklanmıştı.

2011 YILINDAN İTİBAREN FİİLİ OLARAK UYGULANMIYOR

Adana mutabakatı, Suriye yönetiminin PKK ve uzantılarıının kendi topraklarını kullanarak Türkiye'ye tehdit oluşturmasını önlemeyi amaçlıyor ancak 2011'den bu yana fiilen uygulanamıyor. Putin'in Ocak ayında bu protokolü gündeme getirmesinin amacının Türkiye ile Suriye arasında diyaloğun başlatılması ve böylece Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeni bir sınır ötesi operasyonunu önlemek olduğu kaydedilmişti. ABD'nin Suriye'den çekilme kararının ardından Ocak ayında yapılan bu ilk yüz yüze görüşmede, Türk ve Rus yetkililer, başta Türkiye-Suriye sınırında oluşturulması gündeme gelen güvenli bölge, IŞİD'le mücadele, İdlib'teki son durum ve siyasi çözüm çabaları olmak üzere birçok konuda kapsamlı müzakereler yaptılar. Ancak Putin'in, ortak basın toplantısında, Türkiye'nin YPG'den kaynaklanan güvenlik kaygılarıyla ilgili konuşurken 1998 yılında yapılmış Türkiye-Suriye Adana Mutabakatı'nı anımsatması görüşmelerin sürpriz konu başlığı olarak öne çıktı. Üstelik Putin'in bu anımsatmayı Türkiye ile ABD arasında yürütülen güvenli bölge görüşmelerinin sorulması üzerine yapması daha da anlamlı bulundu.
Muhabir: Alp Yanardağ