Ali’yi kalbinden vuran polisin ifadesi çok tanıdık!

Yayın tarihi: 29 Nisan 2020 Çarşamba 2:03 am - Güncelleme: 29 Nisan 2020 Çarşamba 5:07 pm

Adana’da 19 yaşındaki mülteci genç Ali’nin öldürülmesi ile ilgili görgü tanığının ifadesi polisin “Sendeleyip düştüğüm için yorgunluk ve Ramazan dolayısıyla böyle bir olay meydana geldi” şeklindeki savunmasını yalanladı.

İHD Adana Şubesi mülteci işçi Ali El Hemdan’ın polis kurşunu ile öldürülmesi ile ilgili olay yerinde ve dava dosyasında yaptıkları incelemeleri rapor olarak paylaştı. Raporda yer alan bilgilere göre cinayet zanlısı polis memuru paniğe kapılarak kaçan Hemdan’ı “oruçlu olduğu için ayağı sendelemesi sonucu” silahının ateş aldığını iddia etti.

19 yaşındaki Ali’yi öldüren polis tutuklandı

Cumhuriyet’ten Alican Uludağ, Hemdan’ı öldüren polisin ifadesine ulaştı. Polis F.K. savcılık ifadesinde şunları söyledi:

“Asayiş Şube Müdürlüğü’nde polis memuru olarak görev yapmaktayım. Dün diğer polis memuru arkadaşlarımla birlikte saat 10:30 sıralarında Kovid – 19 nedeniyle sokağa çıkma yasağı bulunan vatandaşlarla ilgili ve şüpheli gördüğüm şahıslarla ilgili kontrol yapmak amacıyla Sucuzade Mah. Obaler Caddesi kesişiminde kontrol noktası oluşturduk. Saat 12:00 civarında ölen şahsı, yanında başka bir şahısla bize doğru gelirken gördüm. Şahıslar biraz tedirgin davrandılar. Ben şahısların yanına gittim. Ölen çocuğun yanındaki şahsı aldım. Diğer ölen çocuk kaçmaya başladı. Diğer şahsı arkadaşlarıma teslim edip, kaçan çocuğun arkasından koşmaya başladım. Hatta arkadan da polis memuru arkadaşım İ.K. koşuyordu. Ben çocuğu durması için birçok kez uyardım. Çocuk ara sokaklara girince belimden silahımı çıkarıp, mermiyi namluya sürdüm ve arkasından koşuyordum. Dediğim gibi ara sokaklara girdiğim için ve sokaklar sıkıntılı şahısların oturduğu yerler oturduğu yerler olduğu için, biraz da kendimi güvende hissetmek için elime silahı almıştım. Ben şahsın bana doğru döndüğünü görmedim. Çünkü bu sırada sokak kalabalıktı. Koşan birkaç kişi daha vardı. O yüzden dikkatim o şahıslara yönelmişti.

‘ÇOCUĞUN BANA DÖNÜP DÖNMEDİĞİNİ HATIRLAMIYORUM’

“Ölen çocuğun bana bana doğru dönüp dönmediğini hatırlamıyorum. Hatta o sırada bir lastik patlama sesi gibi bir ses duyuldu. Belki de diğer şahıslarda ve ölen çocuk da benim silah sıktığımı düşünerek dönmüş olabilir. Ben de o an panikledim. Koşarken elimde eldiven bulunduğundan ve çok sendeleyip yorulduğumdan sendeledim, o sırada yere düştüm. Yere düşerken de silah ateş aldı. Ben kesinlikle silahı şahsa doğrultmadım. Sadece şahsı yakalamaya çalıştım. Ölen şahısla aramızda yaklaşık 30 metre mesafe vardı. Ardından çocuk yere düştü. Ben hemen çocuğun yanına gittim. Çocuğun vurulduğunu görünce telsizden ve cep telefonundan 112’yi aradım. Ölen şahsı tanımıyorum. Şüpheli bir şahıs olabileceğini düşünerek müdahale etmek istedim. Kesinlikle vurmak amacım yoktu. Dediğim gibi hem kendimi güvene almak, hem de şahsı korkutup durdurmak amacıyla silahımı çıkardım. Aslında havaya ateş edecektim. Böyle bir olayın yaşanmasını istemezdim. 26 yıllık meslek hayatımda ilk defa böyle bir olay başıma geldi.

‘ÇOCUĞA DOĞRU ATEŞ ETMEDİM’

(Soru üzerine) “Kesinlikle çocuk yürümüyordu. Beni görünce koşarak kaçtı. Ben de arkasından koştum. Çocuğa doğrudan ateş ettiğim hususu doğru değildir. Tanık beyanlarını kabul etmiyorum.”

‘SİLAH YANLIŞLIKLA ATEŞ ALDI’

Polis F.K., sulh ceza hakimliğinde ise “Böyle bir şey yaşandığı için üzgünüm. Normal şartlarda silahı emniyeti açık olarak taşıyoruz. Sokak sıkıntılı olduğu için silahı elime aldım. Silah yanlışıkla ateş aldı. Elim yanlışıkla tetiğe değdi. Silahı elime almanın nedeni havaya ateş açmaktı. Sendeleyip düştüğüm için yorgunluk ve Ramazan dolayısıyla böyle bir olay meydana geldi” dedi.

GÖRGÜ TANIĞI POLİSİ YALANLADI

Ancak soruşturma kapsamında ifade veren bir görgü tanığı polisi yalanladı. Olay sırasında evinin balkonunda olduğunu ifade eden S.D. isimli vatandaş, polisin sendelemediğini söyledi.

Olay tanığı S.D ise öldürülen gencin arkasından polisin koştuğunu “dur” diye bağırdığını ve gencin durup yüzünü döndüğünde polisin silahı ateşlediğini, polisin yere düşmediğini ve sendelemediğini beyan etti. Olay otopsi raporu ile ilgili “Ölü muayene otopsi belgesinde öldürülen gencin sol göğüs üst kısmında bir adet mermi giriş deliği olduğu, bu haliyle vücudunun başka bir yerinden herhangi bir yara almadığı görülmüştür” ifadeleri paylaşıldı.

İHD GÖZLEM RAPORU AÇIKLADI

İHD Adana Şubesi mülteci işçi Ali El Hemdan’ın polis kurşunu ile öldürülmesi ile ilgili olay yerinde ve dava dosyasında yaptıkları incelemeleri rapor olarak paylaştı. Raporda yer alan bilgilere göre cinayet zanlısı polis memuru paniğe kapılarak kaçan Hemdan’ı oruçlu olduğu için ayağı sendelemesi sonucu silahının ateş aldığını iddia etti. Polis F.K., olay havanın aydınlık olduğu öğle saatlerinde cereyan etmesine rağmen silah emniyetinin açık olmasını sokağın tekin bir sokak olamaması olarak açıkladı. Ancak soruşturma kapsamında ifade veren bir görgü tanığı polisi yalanladı. S.D. isimli vatandaş, polisin sendelemediğini söyledi. Olay sırasında evinin balkonunda olduğunu ifade eden S.D. “Polis memuru genci takip edip ‘dur’ dedi. Genç yüzünü polise döndüğü sırada polis ateş etti.” Şeklinde konuştu. Adana’nın Seyhan ilçesinde kimlik kontrolünde kaçan 19 yaşındaki Suriyeli Ali El Hemdan’ı öldüren polis F.K., çıkarıldığı Adana Sulh Ceza Hakimliği’nce “kast öldürme” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

‘POLİS SİLAH KULLANMA YETKİSİNİ AŞMIŞTIR’

İHD adına Zelal Demiray, İlhan Öngör, Yasemin Dora Şeker, ÇHD adına Tugay Bek, KESK adına İrfan Doğan , Adana Barosu İnsan Hakları Komisyonu sözcüsü Nurettin Tanış ve İsmail Oray Ayhan’dan oluşan heyet olay yerinde incelemelerde bulunduktan sonra İHD’li ve ÇHD’li avukatlar soruşturma dosyasını inceledi. İncelemeler sonucu hazırlanan raporu İHD Akdeniz Bölge Temsilcisi Yasemin Dora Şeker paylaştı. Yapmış oldukları tespit ve incelemeler sonucunda şüpheli polisin PVSK’da ve yasal mevzuatta tanımlanan silah kullanma yetkisini aşarak usul ve mevzuata aykırı hareket ettiğini ifade eden Şeker, “Bugüne kadar Türkiye’de benzer birçok olayda suç işleyen polislerin korunduğunu ve cezasız kaldığını biliyoruz. Bu nedenle işlenen bu suçun örtbas edilmemesi ve etkin, adil ve hukuka uygun soruşturma yürütülmesi ve neticede suçla orantılı bir ceza cihetine gidilmesi hukukun üstünlüğü ilkesinin gereği olup aynı zamanda toplumun hukuka olan güvenini sağlanması açısında önemli ve gereklidir” dedi.

BABA: ŞİKAYETÇİ OLDUM

Heyetin ziyareti sırasında konuşan baba A. El Hemdan’ın ifadeleri şu şekilde“ Polis, oğluma kimlik sormuş, oğlum 20 yaşından küçük olduğu için ve 20 yaşındaki kişilerin sokağa çıkması yasak olduğu için ilk başta kimliğini çıkarmamış, o sırada birkaç adım geri gitmiş polis arkasından giderek silah sıkmış ve tek kurşunla kalbinden vurmuş. Konu ile ilgili emniyette ifade verdim ve şikayetçi oldum.”

‘OLAY YERİNİ GÖREN 4 KAMERA VAR’

Olay yerini ziyaret eden heyetin gözlemleri arasında bir esnafın Hemdan’ın vurulduğu yeri ve olayın cereyan ettiği yerleri gören 4 güvenlik kamerası bulunuyor. Savcılıkla yapılan görüşmede ise olay yerindeki kameralardan bir tanesinin çalıştı ve incelemelerin devam ettiği beyan edildi.

‘YÜZÜ POLİSE DÖNÜKKEN VURULDU’

Raporda hukuki değerlendirme bölümünde şu ifadelere yer verildi;

“Öldürülen gencin dur ihtarına uymadığı yönündeki şüpheli beyanı dışında herhangi bir şekilde ağır cezalık bir suça karıştığından ya da polise saldırıda bulunduğuna dair bir emare bulunmamaktadır. Aksine gencin durdur ihtarına uyarak durduğu ve yüzünü polise döndüğü o sırada vurulduğu görgü tanıkları beyanlarıyla sabittir.

Ayrıca bu şartlar altında velevki öldürülen genç dur ihtarına uymayarak kaçmış olsa dahi mevzuat gereği polisin öldürme yetkisi bulunmamaktadır. Her ne kadar yazılı ve görsel basında mülki amirler tarafından polisin havaya ateş ettiği ve ölen gencin bacağından vurulduğu belirtilmiş ise de ölü muayene ve otopsi belgesinde gencin tek kurşunla göğsünün üst kısmı olan ölümcül bölgeden vurulduğu açıktır. Olayın işlenişi,görgü tanıkları beyanları, otopsi belgeleri birlikte değerlendirildiğinde Anayasa’nın 17. Ve Aihs’nin 2.maddesinde düzenlenen Devletin negatif yükümlülüğü altında bulunan “Yaşam Hakkı”nı ihlal etmeme ilkesini ihlal ettiği tarafımızca tespit edilmiştir”

‘İNCELEMEYİ POLİS TAKİP ETTİ’

İnceleme sırasında karşılaşılan zorlukların da paylaşıldığı raporda taziye yerinde ailesi ile yaptığı görüşme esnasında polisler tarafından çok yakın mesafede dinlediği,hangi kurumdan ve kimlerin geldiğine ilişkin çeşitli sorular sorarak yazılı notlar alınmak suretiyle heyetimize görüşmeye müdahale edilmek istendiği paylaşıldı. Ayrıca olay yerinde polislerin heyeti takip ederek haklarında ihbar olduğu iddiası ile GBT yaptığı paylaşıldı.

‘ALİ CEZA YEMEMEK İÇİN ARA SOKAĞA GİRMİŞ’

Öte yandan gazeteci Burcu Karakaş, Twitter hesabından savcı ile görüşen avukatın anlattıklarını aktardı. Karakaş, “Avukatın aktardığı bilgi: ‘Ali, 20 yaşın altında. Ceza yememek için polis görünce ara sokağa girmiş. Peşinden gitmişler. Ara sokakta ‘Dur’ deyince durmuş. Yüzünü dönmüş. Polis, önünü döndükten sonra üç metre mesafeden vurmuş’ Ali’yi üç metreden vurmuşlar #AliyiÖldürenlerNerede” ifadelerini kullandı.

Karakaş ayrıca paylaştığı bu bilgi nedeniyle “Seni sonra öpücem, şimdi orucum”, “Bu kahpe hakkında gereken yapılsın” gibi tepkilerle Emniyet ve İçişleri Bakanlığı’nı etiketleyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.

NE OLMUŞTU?

Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Sucuzade Mahallesinde çalışan tekstil işçisi Ali El Hemdan, dur ihtarına uymadığı iddiasıyla polis tarafından vurulmuştu. Çok sayıda haber ajansı Hemdan’ın bacağından vurularak yakalandığını belirtmiş; ancak sonradan ortaya çıkan görüntülerde Hemdan’ın göğsünden vurulduğu anlaşılmıştı.

Suriyeli Ali El Hemdan’ın Ailesi, “Hemdan, arkası dönük kaçmıyor. Yüzü polise dönük şekilde arkaya doğru gidiyor. Ama vuruluyor” diyerek tepki gösterdi. İnsan Hakların Derneği (İHD) Adana Şubesi, Adana Barosu İnsan Hakları Komisyonu ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar da aileyi ziyareti sırasında polisler tarafından durduruldu, “Hakkınızda ihbar var?” denilip GBT kontrolü yapıldı.