İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Arşivi'nde bulunan ve 1845 yılına ait olan İstanbul haritası o denemin en yoğun yerleşim alanlarını gösteriyor. Haritada göze çarpan bir diğer bilgi ise İstanbul'un yağmalanan yeşil alanları.
Yüksek Mimar Seda Özen Bilgili'nin Twitter'da paylaştığı harita 1845 yılının İstanbul'unu gözler önüne seriyor. Mühendishane-i Hümayun öğrencileri tarafından çizilen harita günümüz İstanbul'unda göremediğimiz bağları, bahçeleri, bostanları, dereleri işlemiş. 90 parçalık harita meşhur olan yokuşlar, mevkiler, cadde ve yollar, evler, iskeleleri de gösteriyor. 1845 yılına ait Mühendishane-i Hümayun haritasına göre İstanbul'un en yoğun yerleşim alanı Tarihi Yarımada-Suriçi (Fatih) sonra Pera ve Üsküdar’da. Kalanı bağ, bahçe, bostan ve dere. Suriçi, Zeytinburnu, Pera’yı gösteren kısımda, Haliç Bahariye Adaları’nı da görebiliyoruz. 1845 tarihli Mühendishane-i Hümayun haritasında gösteriline Bahariye Adalarını anlatan Özen,"Bu adaların Haliç’teki kirlilikten oluştuğu düşünülse de, Haliç’teki Sanayi öncesindeki varlıkları, doğal olduklarını gösteriyor. Maalesef Adalar’ın büyük kısmı bu işlerden hiç anlamayan kişilerce doldurulmuş" ifadelerine yer verdi. Üsküdar-Kadıköy-Boğaziçi. Mühendishane-i Hümayun öğrencilerinin çizdiği harita, 19.yy’da çizilmiş başka haritalara göre oldukça ayrıntılı. Sigorta haritaları sadece sigortalanmaya değer alanları çizdikleri için bu harita İstanbul’u bir bütün olarak görebilmek için eşsiz bir belge
Muhabir: Barış Önal