178. Taksim Toplantıları | CHP Sözcüsü Öztrak, ekonomide acilen alınması gereken önlemleri 13 maddede sıraladı

Yayın tarihi: 31 Ekim 2019 Perşembe 8:22 pm - Güncelleme: 31 Ekim 2019 Perşembe 8:22 pm

Taksim Toplantıları’nın 42. Dönem’deki ilk toplantısı 30 Ekim 2019 Çarşamba günü Hilton Bosphorus Hotel’de gerçekleştirildi. 178. Taksim Toplantıları’nın Onur Konuşmacısı Tekirdağ Milletvekili, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Sayın Faik Öztrak oldu.

Toplantının açılış konuşmasını Taksim Toplantıları Düzenleme Kurulu Başkanı Av. Osman Ataman yaptı. Av. Ataman, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Saygıdeğer Üyelerimiz, değerli konuklar, Taksim Toplantıları, Türkiye’nin her kentinden, meslek ve sivil toplum örgütlerinde öncü kimlik olan kişiler ve kurumlara da açılmakta, çok güçlü şekilde ihtiyacı duyulan demokrasi atmosferi özelliğini pekiştirme ve güçlendirme amacı taşımaktadır. Türkiye, her birimizin yaşamı boyunca şu ifadeyi sıkça duymamızın coğrafyası olmuştur: ‘Tarihin en zor döneminden geçiyoruz’.

Gerçekten, biz Türkler, daimi olarak bu söz ve ifade ettiği zorluklara adeta kilitlenmiş gibiyiz. Bugün de ekonomiden, dış siyasete, ülke içine yerleşik hale gelen güvenlik zaaflarından, sınır ötesi tehdit varlıklarına iç içe geçmiş zorlu, tehlike, kriz ve saldırılar altındayız. Milli bütünlüğün ve felsefenin son on yıllarda bilinçli şekilde tahrip edilmesi, ulus devlet ve kurucu felsefeye imha edici şekilde yaklaşılması ile kapımıza dayanan, karşımıza çıkan tehdit ve krizlerin yönetilmesi de neredeyse imkânsız hale geldi. Bu noktada, kurucu misyonu aile genlerinde de taşıyan ve özellikle ekonomik kriz çözümlerinde nitelikli donanıma sahip olan Onur Konuşmacımız Tekirdağ Milletvekili, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Sayın Faik Öztrak, Taksim Toplantıları’nın 42. Dönemindeki ilk toplantısında zengin bilgi ve ufuk açıcı sunumlarıyla bizlerin verimli bir toplantı gerçekleştirmemizi sağladı. Kendilerine teşekkür ediyoruz.

Taksim Toplantıları, var edebilen, katabilen, geliştirebilen bütün demokrat insanların özgür buluşma noktası ve etkili düşünce kuruluşu olmayı sürdürecektir. Her biri, birbirinden değerli Kurucular Kurulu üyeleri tarafından inşa edilen bu ‘gelecek binası’, sizlerin de varlık ve desteğinizle, ‘muasır medeniyet’ hedefindeki Türkiye’nin çağdaş yarınlarının sarsılmaz ve yıkılmaz temeli olacaktır.”

FAİK ÖZTRAK SUNUM GERÇEKLEŞTİRDİ

Daha sonra söz alan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Sayın Faik Öztrak, katılımcılara ‘Ekonominin Gündemi’ başlıklı bir sunum yaptı. Ekonominin son üç çeyrektir daralmakta olduğunu kaydeden Öztrak, toparlanma işaretlerinin de zayıf olduğunu belirtirken, krizin can yakan sonuçlarının işsizlik ve hayat pahalılığı olduğunun altını çizdi. Sunumunda, krizde işsizliğin tarihi rekorlar kırdığından bahseden CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, enflasyonun tek hane olmasına rağmen hayat pahalılığının çift hane oluşunu eleştirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2014 yılında yaptığı ‘Ben alışılmış bir Cumhurbaşkanı değilim, olmadım, olmayacağım’ sözüne atıfta bulunan Öztrak, “Türkiye, 2014’ten bu yana her 7,5 ayda bir sandık başına gitti. Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde ise 50 basamak geriledik” ifadelerini kullandı. Sorunların üstünü borçla örtme çabasının daha fazla kırılganlık yarattığını belirten Öztrak, reel sektör ve hane halkının borçlarının çok hızlı arttığını, buna karşın üretken yatırımların Milli Gelir içindeki payının ise çok daha yavaş arttığının altını çizdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, ülkenin hazmetme kapasitesinin üstünde dövizle borçlandığını belirttiği sunumunda, “Reel sektörü en hızlı borçlanan ekonomilerden biri olduk. Türkiye’nin milli gelire oranla dış borcu rekor seviyeye çıktı” dedi. Öztrak, Türkiye’nin dünyayla rekabette zemin yitirdiğini de belirterek, “2014’ten bu yana Küresel Rekabet Endeksi’nde 17 basamak geriledik. Türkiye’nin finansal döviz açık pozisyonu da 2014’ten sonra ciddi ölçüde bozuldu” diye konuştu.

Öztrak’ın konuşmasından bazı satırbaşları ise şöyle:

– Büyüme kapsayıcı olamadı, zengin ile fakir arasındaki makas açıldı
– En zengin %5 ile en yoksul %5 arasındaki gelir farkı 24 kata çıktı
– 2018 Türkiye’sinde 80 milyon yurttaşımızdan:
53 milyonu konut masraflarını; 48 milyonu borcunu ödemekte zorlanıyor.
26 milyonu iki günde bir sofrasına bir kap et yemeği koyamıyor.
24 milyonu ay sonunu getiremiyor, ucu ucuna geçiniyor.

HEMEN ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Öztrak, ekonomide hemen alınması gereken önlemleri ise 13 maddede sıraladı:

1- Liyakat öne çıkmalı.
2- Özel kesimin (KOBİ, hanehalkı, çiftçi, esnaf) borç sorunu yandaş zombi şirketler yaratmadan çözülmeli.
3- Merkez Bankası’nın bağımsızlığı yeniden sağlanmalı.
4- Piyasaların işleyişine aşırı müdahale ederek aspirin tedavisiyle, pansumanla hastalığı gizleyerek
yönetmekten vazgeçilmeli.
5- Kamu- Özel İşbirliği projelerinde, kamu ihalelerinde saydamlık sağlanmalı.
6- Kamuda dolarizasyona son verilmeli.
7- İsrafa son verilmeli.
8- Tedbirlerin yükü toplumun tüm kesimlerine adil dağılmalı, tedbirler tüm kesimlerle danışılarak uygulanmalı.
9- Bütçe disiplini gerçekçi biçimde sağlanmalı.
10- Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı.
11- Yargı bağımsızlığı sağlanmalı.
12- İdarenin hesap verme mekanizmaları güçlendirilmeli ve çalıştırılmalı.
13- Ekonomide güven sağlanmalı

CHP, ÜLKEYİ NASIL DÜZLÜĞE ÇIKARACAK?

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP’nin büyüme stratejisini “Üreteceğiz, kazanacağız, hakça paylaşacağız” şeklinde açıklarken, bu konuda neler yapacaklarını şöyle açıkladı:

“Gömleğin iliklenecek ilk düğmesi, hukuk devletini yeniden ayağa kaldırmak olacak. Kuvvetler ayrılığını, denge ve denetimi bu ülkede güçlendirmek zorundayız. Tek adam rejimleri milleti kucaklamaz. Barış ve huzur getirmez. Yurttaşlarımız çağdaş, dünyanın en ileri ülkelerindeki standartlarda bir demokratik parlamenter rejimi hak etmektedir. Ülke yeniden yatırım yapılabilir, üretebilir hale gelmelidir. İkinci olarak, ekonominin rekabet gücünü artırmamız gerekiyor. Çiftçimizi, işçimizi bir saatte bir Alman’dan daha çok üretim yapacak ve daha fazla kazanç elde edecek duruma getireceğiz. Bunun için sınırlı kaynaklarımızı ranta değil, değer yaratan alanlara tahsis etmek erken sanayisizleşmeye dur demek zorundayız. Çocuklarımıza birinci sınıf bir eğitim vermek zorundayız. Tüketimi değil, yatırımı ve üretimi öncelik haline getirmeliyiz. Üçüncü olarak, büyümenin kapsayıcılığını artırmak zorundayız. Hiç kimseyi arkada bırakma lüksümüz yok. Bu
ülkede herkes büyümenin nimetlerinden adaletli bir şekilde yararlanmalıdır. Yeni ve daha güçlü sosyal politikalar geliştirmek zorundayız. Ve dördüncü olarak, hem ekonomi hem de çevre politikalarında sürdürülebilirlik konusunda taviz veremeyiz. Hem para hem de maliye politikamız ön görülebilir ve sürdürülebilir olmalı. Doğayı; denizimizi, dağlarımızı, ormanlarımızı, derelerimizi üç beş kuruşluk rant için talan ettirmemeli ülkeyi Yaşanamaz hale getirmemeliyiz.”

TAKSİM TOPLANTILARI HAKKINDA

1977 yılından itibaren gerçekleşmekte olan Taksim Toplantıları Türkiye’nin en eski düşünce kuruluşudur ve bugüne kadar Türk ve yabancı 5 Cumhurbaşkanı , 8 Meclis Başkanı ,  9 Başbakan, 14 Genel Başkan , 96 Bakan, 9 Büyükelçi ve 65 uzman kişilik Onur Konuşmacısı olarak katılmışlardır.  Taksim Toplantıları, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefe ve ilkeleri ile uyumlu, kuruculara sevgi ve saygısı tartışmasız, kendi alanlarında uzman, bağımsız düşünme niteliklerine sahip, örgütlü toplum inancının taraftarı, önerilerek seçilen ‘demokrat’ kişilerden oluşan bir ‘düşünce atmosferidir’.   Taksim Toplantıları ‘Üyeleri’ ve ‘Konuklar’, üniversite öğretim üyeleri, medya mensupları, sendika ve meslek örgütlerinin temsilcileri, yerel yöneticiler, sanatçılar, iş insanları ve diğer aydınlardan oluşmaktadır.  Taksim Toplantıları’nın ‘uygar ortamı’ demokratik hoşgörü ve iş birliğinin gelişiminde Türk siyasi tarihinde birçok defa önemli katkılar sağlamıştır:

12 Eylül 1980 öncesi toplumsal-siyasi kamplaşmanın yoğun döneminde, Kurucu ve Üyelerin çoğunluğu sosyal demokrat kimlikleriyle bilinmelerine rağmen, Süleyman Demirel Adalet Partisi Genel Başkanı olarak Taksim Toplantıları’na davet edilmiş ve birbiriyle ‘tartışmalı’ iki kesim, demokratik bir fikir ve etki değişimi gerçekleştirmiştir.   Nitekim Süleyman Demirel’in siya si yasaklı olduğu ve Bursa ve Marmara çevre Baroları tarafından beraberce düzenlenen bir toplantıda son anda konuşmasının iptal edildiği bir dönemde kendisine Taksim Toplantıları ‘demokrasi kürsüsü’ açmış ve yasakların kaldırılması sürecine önemli bir aşama sağlamıştır.  Başbakan Turgut Özal kürsüde Onur Konuşmacısı olarak konuşurken, muhalefet partisi lideri Prof. Dr. Erdal İnönü’nün dinleyici olması, kendisini TRT Genel Müdürlüğü’nden görevden alan Süleyman Demirel’e, İsmail Cem’in güncel sorular sorup, alkışlaması o gün için ‘farklı’ etkileri olan tutumlardır.  Ekim 1991 Genel Seçimleri sonrasında kurulan Doğru Yol Partisi-Sosyal Demokrat Halkçı Parti koalisyonun sosyal, psikolojik zemini de Taksim Toplantıları’nda bu iki köklü siyasi akımın yönetici ve mensuplarının geliştirdikleri iş birliği, dostluk ve demokratik dayanışma anlayışı ile kurulmuş, güçlenmiştir.  Taksim Toplantıları’nın geçmişinden gelen misyon ve gücü ile önümüzdeki yıllar Türkiye’si açısından taşıdığı değer ve önem bulunmaktadır.

Türkiye’de demokratikleşme ve evrensel hukuk normları çerçevesinde gelişmelerin sağlanması Taksim Toplantıları’nın da katkı sağlayacağı çabalarla zenginleşecektir.  Taksim Toplantıları, sistematik anlayış ve iş birliği zemini geliştirilmesi ve yarınki Türkiye’nin ‘toplumsal sözleşmesi’ için verimli şekilde yararlı öneriler ortaya konulmasına katkı çabasındadır.

Bilgi için:
www.taksimtoplantilari.org
[email protected]
Taksim Toplantıları Yönetimi
Taksim Toplantıları, Av. Osman