Mardin Tabip Odası, Diyarbakır ve Mardin'de 14 kişinin yaşamını yitirdiğini yangına ilişkin ön raporu paylaştı. Raporda "Yangına havadan müdahale edilmemesinin ve ilimizde yanık tedavi ünitesi bulunmaması yaşanan kayıpların artmasına sebebiyet verebileceği düşünülmüştür” ifadeleri kullanıldı.

Diyarbakır‘ın Çınar ilçesi ile Mardin‘in Mazıdağı ilçesi arasındaki bölgede 20 Haziran gecesi çıkan 14 kişinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin incelemeler ve soruşturmalar sürüyor.

İstanbul'u lodos vurdu! Ağaçlar devrildi çatılar uçtu İstanbul'u lodos vurdu! Ağaçlar devrildi çatılar uçtu

Mardin Tabip Odasınca (MTO) yangına ilişkin ön rapor açıklandı. Raporda, "Mardin’deki hastanelerde yanık tedavi ünitenin olmaması ve yangına havadan müdahale yapılmamasının can kayıplarında artmasına sebebiyet verdiği" belirtildi. Raporda, “Yangının gece meydana gelmiş olmasının ve bazı yerleşim yerlerine ulaşımın zorluğu gibi sebeplerle karadan müdahalenin yetersiz kaldığı, yangına havadan müdahale edilmemesinin yaşanan kayıpların artmasına sebep olduğu düşünülmüştür." denildi.

https://tele1.com.tr/diyarbakir-ve-mardindeki-yangin-faciasinda-can-kaybi-14e-yukseldi-1088372/

Yapılan gönüllük çağrısına cevap veren sağlık personeli ile beraber yeterli sayıda sağlık personelinin olaya müdahale ettiği kaydedilen raporda, “İlimizde yanık tedavi ünitesi bulunmaması sebebiyle çok sayıda hastanın civar illere sevk edildiği ve bu durumun yanık gibi acil müdahale gerektiren bir durum için yaşanan kayıpların artmasına sebebiyet verebileceği düşünülmüştür” ifadeleri kullanıldı.

'AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ'

Yaşanan mağduriyetlerin hızlıca giderilebilmesi amacıyla kriz masası kurularak bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi gerektiği bildirilen ön raporda, “Yangın sonrası soğutma çalışmalarının yetersiz olduğu, bu durumun yeni yangınların çıkması açısından risk teşkil ettiği ve endişe yarattığı kaydedildi.

Raporda, şu ifadeler yer aldı:

“Yangın dumanındaki ince partiküller (parçacıklar) ağır/kalıcı kalp ve akciğer hastalıkları, kanser ve erken ölümlere sebebiyet verebilmektedir. Özellikle astım, KOAH, bronşit gibi kronik akciğer hastalıkları ve kalp-damar hastalıkları olanlar, yaşlılar, çocuklar, hamileler, şeker hastalığı (diyabet) tanısı bulunan kişiler daha büyük risk altındadır. Özellikle yangından etkilenmiş yapılar veya yakınlarında duman ve kül kalıntısı olan yerlerde temizlik yapılırken, külü ve kalıntıları dağıtıp tekrar havaya karıştıracak eylemlerden uzak durmak, yeterli havalandırma ve diğer koruyucu önlemlerin alınması hususlarına dikkat edilmesi önemlidir. Bu nedenlerle yangının halk sağlığını ilgilendiren boyutlarıyla ilgili çalışmalar yapılması önemli görülmüştür. Edinilen ilk bilgiler, yangının elektrik tellerinden çıktığı ve rüzgarın etkisiyle hızla yayıldığı yönündedir. Böylesine ruhsal açıdan zorlayıcı travmatik olaylarda varsa sorumluların tespiti, gerekli hukuksal sürecin başlatılması, sürecin adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi, adalet duygunun tesisi ve ruhsal iyileşme süreçlerine olumlu etkileri olan önemli bir durumdur. Ayrıca temel yaşamsal ihtiyaçların karşılanması ve günlük rutinlere hızlıca dönülebilmesi travmanın iyileşmesi ile ilgili önem arz etmektedir. Yaşanan mağduriyetlerin hızlıca giderilebilmesi amacıyla kriz masası kurularak bölgenin afet bölgesi ilan edilmesinin önemli olduğu kanaati oluşmuştur.”

Kaynak: ANKA