Adıyaman'da depremde yıkılan ve 12 kişiye mezar olan Burak Yapı Sitesi enkazında "asli kusurlu" olduğu tespit edilen müteahhit 1 yıl 3 ay 22 gün sonra tahliye edildi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adıyaman'ın Merkez İlçesi Yeni Mahallesi'nde bulunan Burak Yapı Sitesi'nin yıkılan A bloğunda 11 kişi, ağır hasar alan B bloğunda ise 1 kişi yaşamını yitirdi.
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Burak Yapı Sitesi ile ilgili 9 şüpheli müteahhitler; Kazim Oğuz, Selçuk Sarıkaya, şantiye şefi Metin Bekir Sarıkaya, statik proje müellifi Sercan Güçlü, yapı denetim yetkilisi-statik proje ve uygulama denetçisi Serdar Selçuk Aygül, yapı denetim yetkilisi Yusuf Kızılet, uygulama denetçisi Mehmet Öztürk, kontrol elemanları; Fatma Zehra Kızılet, Sertaç Kılınç hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan hazırlanan iddianame, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
Savcılık, Burak Yapı Sitesi'ne ilişkin Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden bilirkişi raporu hazırlamasını talep etti. Bilirkişi raporunda, Burak Yapı Sitesi A bloğunun 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği'ne göre yapıldığına dikkat çekildi.
UYGUN DEĞİL
Raporda şu ifadelere yer verildi:
" Yapıya ait olan mimari proje incelendiğinde, yapının bodrum, zemin ve 6 normal kat olmak üzere toplam 8 kattan oluştuğu ancak statik projede yapının bodrum, zemin ve 1 normal kattan oluştuğunun görüldüğü, mimari proje ve statik projenin birbiriyle uyumlu olmadığı, bina
yapımına 2019 yılında başlandığı için 2001 yılında çıkan Yapı Denetimi Hakkında Kanuna ve 2008 yılında yayımlanan Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliğine tabi olduğu, yapıya ait statik projede perde, kolon, kiriş, döşeme ve temellerin kesit ve donatı detaylarının verildiği ancak normal kat kiriş açılımlarının bulunmadığı, 02.04.2019 tarihli statik hesap raporu ve 03.04.2019 tarihli statik proje incelendiğinde uygun yönetmeliğe göre hazırlanmadığının görüldüğü, statik proje içeriğinin yetersiz olduğu, donatı detaylandırmasının yetersiz olduğu değerlendirilmiştir."
https://tele1.com.tr/diyarbakirda-depremde-yikilan-12-katli-binanin-6-kati-kacakmis-892964/
BELEDİYE PERSONELİ DE KUSURLU BULUNDU
Bilirkişi raporunda, proje aşamasında görev alan statik proje müellifi, yapı denetim firma yetkilileri, statik proje denetçisi ve belediyenin ilgili biriminde yapı ruhsatlarında proje kontrollerinden sorumlu kişiler, yapım aşamasında görev alan yapım sorumlusu müteahhit, şantiye şefi, yapı denetim firma yetkilileri, statik uygulama denetçisi, uygulama denetçisi ve kontrol elemanının "asli kusurlu", belediye yapı kontrol biriminde görevli personelin "tali kusurlu" olduğu kaydedildi.
İddianamede, şu ifadelere yer verildi:
" Bilirkişi raporu ile kusur izafe edilen Belediye Yapı Kontrol Birimi Görevlileri hakkında soruşturma izni prosedürünün işletilmesinin gerekmesi nedeniyle, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca işlemlerin yapıldığı tarihte resmi sıfata sahip sorumlu şahıslar hakkındaki evrak tefrik edilerek 2024/120 sayılı dosya üzerinden soruşturmaya devam edilmektedir."
1 YILDA TAHLİYE
Müteahhit Kazim Oğuz, 20 Şubat 2023 tarihinde tutuklanmıştı. 11 Haziran'da görülen ikinci duruşmada Oğuz, tutuklu bulunduğu süre göz önüne alınarak "1 yıl 3 ay 22 gün" sonra tahliye edildi. Dosya kapsamında şantiye şefi Metin Bekir Sarıkaya ve yapı denetim yetkilisi Yusuf Kızılet firari, yapı denetim yetkilisi, statik proje ve uygulama denetçisi Serdar Selçuk Aygül tutuklu bulunuyor. Diğer 5 sanıkta tutuksuz yargılanıyor.
"ADALET YERİNİ BULMAYACAK"
Burak Yapı Sitesi'nde amcası Hıdır, yengesi Sakine ve kuzeni Mahir Yol'u kaybeden İlyas Yol, müteahhit Kazim Oğuz'a tahliye kararı verilmesini değerlendirdi. İlyas Yol, şöyle konuştu:
- Bu ülkede insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Dosya kapsamında onlarca kişinin ölümüne sebep olmuş ve bu hususta bilirkişi raporuyla asli kusurlu bulunmuş sanıkların bir yıl gibi gülünç bir süreyle tutuklu kaldıktan sonra tahliye olmaları değil cezalandırmak mükâfatlandırmaya dönüşmüştür. Görmüş bulunduk ki ülkede kamuoyuna mal olmuş birkaç dava haricinde hiçbir dosyada adalet yerini bulmayacaktır. Kısacası ölen öldüğüyle kaldı geriye kalanlara da hasretlik.