10 Ekim davasında itirazlar reddedildi

Yayın tarihi: 13 Ekim 2020 Salı 3:34 pm - Güncelleme: 13 Ekim 2020 Salı 3:34 pm

10 Ekim Ankara Katliamı Davasında tutuklu sanıklar hakkında verilen karara ilişkin istinaf mahkemesi karar açıkladı.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi, 10 Ekim Ankara Katliamı davası kararına ilişkin hükmünü iki yıl sonra açıkladı. Tüm talepleri reddeden istinaf mahkemesi, yüzlerce sayfa talebe 7 sayfalık kopyala-yapıştır gerekçelerle yanıt vermekle yetindi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 10 Ekim Ankara Katliamı davasında 2018 yılında verdiği kararda, 19 sanıktan 9’una “anayasal düzeni ihlal” suçundan birer, “kasten öldürme” suçundan 100’er kez olmak üzere 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ayrıca bu sanıklara 20’si çocuk 391 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçundan da ayrı ayrı 10 biner yılın üzerinde hapis cezası verildi. 9 sanık ise örgüt üyeliğinden değişik yıllarda hapis cezasına çarptırıldı.

Kararın ardından katılanlar, sanıklar ve vekileri istinaf mahkemesine başvurmuştu.

İKİ YILDA 7 SAYFA HÜKÜM

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi, katılan vekillerinin ekler hariç yaklaşık 250 sayfa dilekçesinde yer alan talepleri, isim listesi çıkarıldığında 7 sayfalık bir kararla reddetti. İstinaf mahkemesinin davadan iki yıl sonra açıkladığı kararda, neredeyse bütün talepler kopyala-yapıştır gerekçelerle reddedildi.

TÜM TALEPLERE AYNI GEREKÇE

Katliamın insanlığa karşı suç olarak değerlendirilmesine ve kamu görevlilerinin sorumluluğuna ilişkin herhangi bir açıklama yapılmayan kararda, tüm taleplerin “yapılan uygulamaya, dosya ve duruşma tutuanakları içeriğine, karar yerinde gösterilip incelenerek tartışıla hukuken geçerli ve elverişli delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabl ve uygulamasına, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınarak, savunmanın inandırıcı gerekçelerle reddedilmesine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı” gerekçesiyle reddedildiği kaydedildi. (Evrensel)