10 Ekim Ankara Katliamı davası | IŞİD emirinin Türkiye’ye getirilmesi talebi kabul edilmedi

Yayın tarihi: 16 Temmuz 2020 Perşembe 12:23 pm - Güncelleme: 16 Temmuz 2020 Perşembe 4:06 pm

Ankara Tren Garı’nda IŞİD’li canlı bombaların gerçekleştirdiği saldırı sonucu 103 kişinin yaşamını yitirdiği 10 Ekim katliamının firari sanıklar yönünden devam eden davasında, ara karar verildi. Dava 21 Eylül’e ertelenirken IŞİD’in Türkiye emiri İlhami Balı’nın Hayır ve Ensar Derneği üyesi olup olmadığının İstanbul Valiliği’ne sorulmasına karar verildi.

Ankara Tren Garı’nda 10 Ekim 2015 tarihinde IŞID’in gerçekleştirdiği canlı bomba saldırıları sonucu 103 kişinin öldüğü ve yüzlerce kişinin yaralandığı katliama ilişkin 16 firari sanık ve “insanlığa karşı suç işlemek” ile yargılanan Erman Ekici yönünden devam eden davanın 5’inci duruşması Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

İLHAMİ BALI’NIN TÜRKİYE’YE GETİRİLMESİ TALEBİ KARŞILIK BULMADI

Duruşmanın ardından açıklama yapan müşteki avukatlarından Eylem Sarıoğlu, Suriye’de esir kampında tespit edilen IŞİD’in Türkiye emiri İlhami Balı hakkında “Özellikle Balı’nın Türkiye’ye getirilmesi için mahkemeden adım atmasını ve yargılama iradesini ortaya koymasını istedik. Maalesef talebimiz bu aşamada karşılık bulamadı” dedi.

10 Ekim katliamının firari sanıklar yönünden devam eden davasının 5’inci duruşması ardından açıklama yapan müşteki avukatlarından Eylem Sarıoğlu, Suriye’de esir kampında tespit edilen IŞİD’in Türkiye emiri İlhami Balı hakkında “Özellikle Balı’nın Türkiye’ye getirilmesi için mahkemeden adım atmasını ve yargılama iradesini ortaya koymasını istedik. Maalesef talebimiz bu aşamada karşılık bulamadı” dedi.

10 Ekim Barış ve Demokrasi Derneği üyeleri adına konuşan Avukat Eylem Sarıoğlu, şunları söyledi:

“Görüntülere rağmen sanıklar haklarında beraat kararları verildiğini, Suriye’ye geçmelerinin sağlandığını dosya kapsamında ifade ettik. Dosyamıza gelen belgelerden uzun zamandır sınırda iletişimine dair tespitler olan İlhami Balı’nın kampta olduğunu, aynı zamanda Mustafa Delibaşlar, Cebrail Kaya gibi firari sanıkların da kamplarda olduğunu öğrendik. Özellikle Balı’nın Türkiye’ye getirilmesi için mahkemeden adım atmasını ve yargılama iradesini ortaya koymasını istedik. Maalesef talebimiz bu aşamada karşılık bulamadı. Bu dosyanın göstermelik olmadığını ve sorumluları ortaya tıkandığını ifade ediyoruz.”

SANIK ERMAN EKİCİ SEGBİS İLE KATILDI

Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Sanık Erman Ekici duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün dava dosyasına gönderdiği yazıları okudu. Giray, haklarında yakalama kararı olan firari sanıkların aramalarına devam edildiği, Türkiye’nin IŞİD emiri İlhami Balı’nın telefon dinleme kayıtlarının dosyaya gönderilmediğini açıkladı.

FİRARİ SANIKLARIN IŞİD İÇİNDEKİ KONUMU ANLATILDI

Avukat Eylem Sarıoğlu, dosyaya gelen belgelerde firari sanıkların yakalanmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gelen yazıda Balı, Cebrail Kaya ve Mustafa Delibaşlar’ın esin kampında olduğunun anlaşıldığını belirtti. Bu durumu katliamın iddianamesinin ‘özensiz’ hazırlandığının ‘kanıtı’ olarak gösteren Sarıoğlu, “Dosyamıza gelen belgelerde bazı sanıklar kendine öldü süsü vermişti ve yeni katliamları örgütlemişti. Dosyamıza gelen belgelerin gerçeği yansıtmadığının göstergesi” dedi.

Firari sanıklardan Mustafa Delibaşlar hakkında bilgi veren Sarıoğlu, Delibaşlar’ın kod adının ‘Cüheyman Dayı’ olduğunu ve hakkında daha önceden El Kaide soruşturması bulunduğunu açıkladı. Sarıoğlu, Delibaşlar’ın Gaziantep’te IŞİD bayraklarıyla düğünlere katıldığına dikkat çekerek, onun nasıl Suriye’ye gittiğini ve IŞİD içerisindeki konumunu anlattı:

“Hakkındaki El Kaide dosyalarına rağmen 30 Ekim 2014 tarihinde tahliye ediliyor, sonra Suriye’ye gidiyor… Suriye’deki gelişmeleri Gaziantep’tekilere aktarıyor. Suriye ve Antep’teki örgütlenmedeki konumu birilerini görevlendirme ve görev verme.”

“Antep’te ‘DEAŞ’ adına faaliyet yürüten Mihrap Derneği’nin emiri olduğunu tanıklar belirtiyor. Tanıklar IŞİD içerisinde emir konumunda olduğunu söylüyor.”

‘ÖRĞÜTE FİNANSMAN İÇİN DERİ TOPLAMIŞ’

Sarıoğlu, firari sanıklardan Cebrail Kaya hakkında da şunları açıkladı:

“2012 yılında Kaya hakkında iletişimin tespiti kararları var. 2012 yalında toplanan deliller ile 2016 yılında hakkında dava açılıyor. Kaya sadece faaliyet yürüten değil ülke çapında bir konumda. Örgüte finansman için deri toplayan, askeri eğitim alan Kaya konumda.”

“Firari sanıklardan Ahmet Güneş ile Kaya’nın infaz görüntüleri içerisinde yer aldığına ilişkin emniyetin tespiti var. Ne yapılıyor, hiçbir şey. Suruç katliamından sonra ‘iş ayağımıza dolaşacak’ düşüncesiyle operasyon başlatılıyor. 26 Temmuz 2015 tarihinde Cebrail Kaya’nın babası Mahmut Kaya oğlunun 3-4 ay önce Suriye’ye gittiğini söylüyor. Kaya hakkındaki soruşturmalara rağmen yıllarca bir şey yapılmadığı için elini kolunu sallayarak, Suriye’ye gidiyor. Kaya’nın şu an SDG kampında olduğuna ilişkin mahkemenizde belge var.”

İŞİD BOMBACILARIYLA ORTAK NOKTA

Avukat Gamze Gökoğlu, firari sanık Ömer Deniz Dündar’ın, IŞİD 5 Haziran 2015 tarihinde Diyarbakır’da canlı bomba saldırısını gerçekleştiren Orhan Gönder, 20 Temmuz’da Şanlıurfa Suruç’ta canlı bomba saldırısını gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagöz ve 10 Ekim katliamının canlı bombalarından Yunus Emre Alagöz’ü organize ettiğini açıkladı:

“Hepsi 2013 tarihinde başlıyor ve katliama kadar devam ediyor. Bunlar bir günde savcılara gelmiş isimler değil. Geçmişte isimlerinin bilindiği açıkça anlaşılıyor. 10 Ekim patlamasından sonra Adıyaman’daki (canlı bombalar hakkındaki) dosyaya 22 Ekim’de kısıtlama getiriyor… Dündar’ın canlı bombaların örgütlenmesinde yer aldığı açık şekilde anlaşılıyor. Hatay’da canlı bomba yeleğinde parmak izi çıkıyor. Dündar yarın sınırda yakalanırsa, örgüt üyesi konumunda dosyamıza getirilip ‘Ben etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum’ deyip salı verilmeyeceğinin garantisi yok.”

‘ANKARA’DA MİT İLE GÖRÜŞTÜĞÜNE YÖNELİK İDDİA VAR’

Avukat Gülşah Kaya, IŞİD’in Türkiye emiri İlhami Balı’nın Suriye’de esir kampında olduğuna yönelik dosyaya gelen bilgiyi hatırlatarak, “Sözde esir’ kampı denilmiş, kampın ismi verilmemiş. Balı’nın istihbaratçı olduğuna ve Ankara’da bir otelde MİT yetkileriyle görüştüğüne ilişkin iddialar var” dedi. Kaya kampların ‘Irak Cumhuriyeti’ sınırları içerisinde bulunduğunu kaydederek, “Dışişleri Bakanlığı’dan Irak’a yazı yazarak suçların iadesini istemesini talep ediyoruz” dedi.

Duruşma mağdur avukatlarının firari sanıklar hakkındaki beyanlarıyla devam ediyor.

NE OLMUŞTU?

Ankara Tren Garı’nda 10 Ekim 2015 tarihinde IŞİD’in gerçekleştirdiği canlı bomba saldırılarına ilişkin firari sanıklar yönünden Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davaya giren “gizli” ibareli Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi’nin istihbaratına göre IŞİD’in Türkiye emiri İlhami Balı Suriye’de esir kampında bulunduğu öğrenilmişti. Yine firari sanılar yönünden gelen başka istihbaratlarda, Cebrail Kaya, Mustafa Delibaşlar ve eşi Fadile Delibaşlar’ın da esir kampında tutulduğu tespit edildi. IŞİD’in Türkiye ve Suriye sınır sorumlusu Deniz Büyükçelebi’nin ise Suriye’de çatışma bölgelerine gittiği ancak bir daha Türkiye’ye dönüş yapmadığı bilgisi paylaşılmıştı.

IŞİD’in Türkiye emiri firari İlhami Balı’nın nerede olduğu ortaya çıktı