10 Ekim Ankara Katliamı davası: 11’inci duruşma 9 Haziran’a ertelendi

Yayın tarihi: 19 Mart 2021 Cuma 12:19 pm - Güncelleme: 19 Mart 2021 Cuma 6:53 pm

IŞİD’in 103 kişiyi öldürdüğü, yüzlerce kişiyi yaraladığı 10 Ekim Ankara Katliamı’nın firari sanıklar yönünden devam eden davasının onuncu duruşması Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava duruşması 9 Haziran’a ertelendi.

103 kişinin hayatını kaybettiği Ankara Garı’ndaki saldırıda “insanlığa karşı suç işlemek”ten yargılanan Erman Ekici ile 16 firari sanığın dava duruşması 9 Haziran tarihine ertelendi.

10 Ekim Katliamının firari sanıklarının yargılandığı davada, mahkeme başkanının oğlunu kaybeden bir babanın “adalet istiyorum” demesinin ardından ertelediği duruşma başladı. 10 Ekim Ankara Katliamı Davası’nın firari sanıklar yönünden ayrılan duruşmaları devam etti.

Heyetin değişmesinin ardından geçen hafta dosyada ilk defa görev yapan mahme başkanı ile aileler arasında tartışma çıkmıştı. Oğlunu katliamda kaybeden bir baba, tanığı konuşmamaya yönlendiren sanık avukatına tepki göstererek “Adalet istiyoruz” demişti. Mahkeme başkanı duruşma düzeninin bozulduğu iddiasıyla katılanı çıkarmak istemiş, salonda itiraazların yükselmesinden sonra mahkeme başkanı duruşmayı bir hafta sonraya ertelemişti.

 SALON ÖNÜNE BARİKAT KURULDU

Mahkeme başkanının aileler ile inatlaşarak duruşmayı ertelemesinin ardndan, avukatlar ve aileler duruşmaya daha güçlü katılma çağrısında bulundu. Katiamda yakınlarını kaybeden veya yaralananların yanı sıra duruşmaya çok sayıda CHP ve HDP milletvekili de katıldı. Duruşma öncesi bazı önlemlerin alındığı görüldü. 2016 yılından beri devam eden yargılama sürecinde ilk defa mahkeme salonu önüne polis barikatı kuruldu. Girişte kimlik kontrolü yapılarak sadece katılanlar, avukatlar ve gazeteciler salona alındı. İzleyiciler ise aradaki kapı açılarak yan salondan duruşmaya katıldı.

‘TÜM SORUMLULARIN YARGILANMASINI İSTİYORUZ’

Mağdur avukatlarından İlke Işık, dava dosyasının tüm sorumluların yargılanarak devam etmesini isteyerek, “Beş buçuk yıl öncesinde yaşanan katliamın yargılamasındayız. Mitinge katılmak isteyen insanların içinde iki IŞİD’li kendini patlattı. Ülke tarihinin en kanlı katliamını yaşadık. Beş buçuk yıldır katliamın izlerini sürüyoruz. Dosyanın tüm sorumlularıyla yargılanmasını istiyoruz. Sanıklarla ilgili savcılar araştırma yapmadılar. Canlı bombacılardan hala birinin kimliği tespit edilmiş değil. 12 Ekim günü Yunus Emre Alagöz’ü de ellerinde canlı bombacı listesi olduğu için kolay buldular” ifadelerini kullandı.

Geçmişte katliam dosyasına bakan savcıların delil kararttığını ve dokuz klasör dava dosyalarının Ankara Adliyesi koridorunda bulunduğunu belirten Işık, “Hala cevap vermeyen ve vermemekte direnen kurumlar var” diye konuştu.

10 EKİM BARIŞ DERNEĞİ’NDEN KATILMA TALEBİ
Avukat Mehtap Sakinci Coşgun, yakınlarını kaybeden aileler ve yaralıların kurduğu 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin kapatıldığını belirterek, 10 Ekim Barış Derneği adına davaya katılma talebinde bulundu.

SANIK AVUKATI TÜM KATILMA TALEPLERİNİN REDDİNİ İSTEDİ
Sanık Erman Ekici’nin avukatı Heyyam Fidan, katılanların dernek, parti ve sendika üyesi olduklarını söyleyerek “ekstradan” katılma talebine gerek olmadığını, kurumların tüm katılma taleplerinin reddedilmesi gerektiğini savundu.

Önceki Mahkeme Başkanı’nın hiç kimseyi salondan çıkarmadığını aktararak ailelerin mahkeme heyeti üzerinde baskı kurduğunu iddia eden Fidan, salondakilerin katliamın sorumlusunun AKP ve Erdoğan olduğunu söylediğini dile getirdi.

TANIK KİMSEYİ HATIRLAMADIĞINI SÖYLEDİ
Suriye’de hayatını kaybettiği belirtilen Sanık Muhammed Zana Alkan’ın eşi Tanık Büşra Şahin, Avukat Eylem Sarıoğlu’nun sorularına yanıt verdi.

Kendisine gösterilen fotoğraflarda sadece Alkan’ı teşhis eden Şahin, 3 ay boyunca yaşadığı Roj Kampı’nda kimler olduğu sorulduğunda hatırlamadığını söyledi.

AVUKATLAR BAŞKANA, BAŞKAN AVUKATLARA SORDU
Avukat Eylem Sarıoğlu, soruşturma aşamasında kendilerine bir örgüt şeması bile sunulmadığını, kendilerinin Antep’e kadar giderek dosyaları topladıklarını ve karşılaştıkları tabloda sadece IŞİD’lilerin yargılanmasından ibaret olmayan bir tehlikenin ortaya çıktığını söyledi.

Sarıoğlu, firari sanıklara ilişkin detayları bir beyanda bulunarak, Mustafa Delibaşlar, Ahmet Güneş, Cebrail Kaya, Nusret Yılmaz gibi birçok IŞİD’linin daha önce tespit edilmesine rağmen yakalanmadığı veya gözaltına alınmasına rağmen serbest bırakıldığını, örgütte sorumlu pozisyonlarına rağmen üye gibi değerlendirildiklerini anlattı.