Babacan: Abdullah Gül’e teklif yapıldığında ben de masadaydım

Yayın tarihi: 10 Mayıs 2021 Pazartesi 9:47 am - Güncelleme: 10 Mayıs 2021 Pazartesi 12:25 pm

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çatı adaylığı konusundaki tartışmalarla ilgili, “Diğer siyasi parti liderleri gelip teklif ettiler. Ben de o görüşmelerde masadaydım” dedi.

Halk TV’ye konuk olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çatı adaylığı konusundaki tartışmalara değindi.

2018’de bu çalışmaların içinde olup olmadığıyla ilgili gelen bir soruya cevap veren Babacan, “2018’de kötü bir tecrübemiz var. Ortak adaylık teşebbüsü vardı ama olmadı. Ülke 5 yıl kaybetti. O dönem muhalefet ancak bir ortak aday çıkarttığında başarılı olabilecekti. Ama olmadı ve 5 yıl kaybetti memleket. Neden olmadı? Diğer siyasi parti liderleri gelip teklif ettiler. İsimler belli. Teklif edenleri topladığınızda eğer ortak adayı olsaydı, rahatlıkla seçimi kazanabilecek bir tablo vardı o dönemde. Bu bizim değerlendirmemiz değil, bağımsız çalışmalarda da var. Ben de o görüşmelerde masadaydım. O gün gelip “Siz ortak aday olursanız biz sizi destekleyeceği” diyenler, son güne kadar sözlerinin arkasında dursaydı bu iş olurdu” ifadelerini kullandı.

Babacan, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in son dönemde yayınladığı videolarla ilgili ise, “Ben ilkinin 2-3 dakikası izleyip dayanamadım, kapattım. Çünkü ülkem adına üzülüyorum” diyerek, savcıların Peker’in iddialarıyla ilgili re’sen hareket geçmeleri gerektiğini belirtti.

Babacan, “Şu anda ülkenin karşı karşıya kaldığı tablo gerçekten çok can sıkıcı ve üzücü bir tablo. Bu tür yapılar; çete, mafya, suç örgütü gibi yapılar devletin zayıfladığı ve kamu görevlileriyle bu tür yapılar arasındaki ilişkilerin güçlendiği durumlarda böyle tezahür eder. Bunlar 1990’lı yılların karanlığında bu şekilde vardı. Bunların tekrar tezahür etmesi ülkemiz adına çok üzücü bir durum. Daha yakın bir zamanda bir suç örgütünün hapiste olan bir lideri (Alaattin Çakıcı), iktidarın küçük ortağının açık desteğiyle, açık bir şekilde mecliste özel bir yasal düzenlemeyle serbest bırakıldı” diye konuştu.

Babacan, şu mesajları verdi:

Türkiye’de siyasal şiddet yeniden sokaklara döndü. Gazeteciler ismen hedef gösteriliyor ve sokakta şiddet görüyorlar. Siyaset yapanlar ismen hedef gösteriliyor ve şiddet görüyor. Buradaki üzücü durum; bu ülkedeki bütün yetki tek elde toplandı. Bu yetkiyi tek elde toplayan kişinin Sayın Cumhurbaşkanının da nihai bir sorumluluğu var. Gazeteciler, siyasetçiler sokak ortasında şiddet gördü. Gazeteciler, siyasetçiler sokaklarda şiddet gördü. Bu konularda Sayın Cumhurbaşkanının bugüne en ufak bir ifadesini duymadım. Üzücü olan taraf bu. Halbuki böyle durumlarda devlet, devlet olduğunu gösterir.

Sedat Peker: Devlet büyüklerimiz bana ülkede birçok şeyin değişeceğini söyledi

“SAVCILIĞIN DERHAL RE’SEN HAREKET ETMESİ LAZIM”

3 tane video yayımlanmış, ben ilkinin 2-3 dakikası izleyip dayanamadım, kapattım. Çünkü ülkem adına üzülüyorum. Bu ifadeleri kullanan kişi de ifadelerine güvenip, söylediklerini kabul edemeyiz. Bu da doğru değil. Şu anda yapılması gereken nedir? Bu iddialar var mı? Savcılığın derhal resen hareket etmesi lazım. Burada bir sürü iddia var. Normal işleyen bir devlet yapısında bunları değerlendirmek siyasi partilerin işi olmamalı. Savcılıkların derhal harekete geçip bu iddiaların doğru olup olmadığını araştırması lazım.

“İŞLEYEN BİR DEVLETTE OLMASI GEREKEN BU”

Normal bir devlette, işleyen bir devlet yapısında olması gereken budur. Bu kadar iddia varsa, bu iddiaların doğruluğu, yanlışlığı açık bir şekilde ortaya konmalıdır. Bunu ortaya koyacak; hükümet olamaz, siyasi partiler de olamaz. Bunun doğru adresi yargıdır. Şu anda devlet yapısı ve yönetim sistemi iflas etmiş durumda Türkiye’de. Aynı şeyleri daha önceki dönemlerde de yaşıyorduk. Bir Bitcoin olayı var. Paraları toplayıp yok olan insanlar var. Biz bunları banker faciasında gördük. Bankerler paraları toplayıp kaçtılar.

“BANKER KRİZİNİN OLDUĞU TARİHTE DE ÇETELER MAFYALAR VAR”

2000-2001 krizinde 20 tane banka battı, orada gördük. 6.5 milyar dolarlık mevduatı toplayıp kaçanlar oldu o dönemde. Devlet onların hepsini ödedi. Bir de şimdi görüyoruz. Banker krizinin olduğu tarihte de çeteler mafyalar var. Demek ki devlet görevini yapamıyor, düzenleme yapamıyor ya da yapmıyor. Suç işleyenlerle kamu görevlileriyle arka planlarda bir sürü çıkar ilişkisi olanlar var. Bunları ortaya çıkaracak olan bağımsız ve tarafsız yargıdır.  90’ların sonlarına bakınca da aynı şeyi görüyoruz. Şu anda da aynı şeyi görüyoruz Türkiye’de. Ne oldu bizim cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine? Niye bu ülkenin sorunlarını çözemiyorlar. Niye böylesine önemli olaylarda sistem çalışıp da gereğini yapmıyor? Şu anda iflas etmiş bir sistemden bahsediyoruz.”

Sedat Peker o isimleri tek tek saydı: Hepiniz ordaydınız!

“DEVLET GÜCÜNÜ BU NOKTALARDA GÖSTERİR”

Yayımlanan videoların çocuklar ve gençler tarafından da izlenebildiğine dikkat çeken Babacan, “O gençler diyorlar ki ‘Benim çalışacağım, hayatımı geçireceğim ülke bu ülke mi…’ Siyasi partinin genel başkanı hedef gösteriyor, sokak çeteleri gereğini yapıyor. Gençlerimiz böyle bir ülkede yaşamak istemiyor. Devlet sert olsa bu konuda, devlet gücünü bu noktalarda gösterir. Bir ülkede adalet yoksa, asayiş yoksa, hak yerini bulmuyorsa devlet niye var o zaman? Yapamıyorlarsa bu işleri bırakmaları lazım” dedi.

Şahsi menfaatler ve grup menfaatleri olunca, kamu görevlileri ile dışardaki insanların beraberce menfaat ilişkileri oluştuğu sürece bir süre sonra bu menfaat ilişkileri, menfaat çatışmasına dönmüş. 3 videodaki iddialara bakın, burada karşılıklı çıkarlar ve menfaat çatışması var. Gerçekten çok çok yazık. Bunların böyle ortalığa dökülüp de hala adım atılmaması da bir başka yazık, bir başka ayıp.

“ADALET BAKANI VE İÇİŞLERİ BAKANI NEDEN SUSUYOR”

‘Mafyaya, çeteye, suç örgütlerine göz açtırmayacağız’ diyen İçişleri Bakanlarımız vardı bizim o dönemde. Adalet Bakanlarımız yargıya müdahale etmezler ama ülkenin genelini ilgilendiren bir durum olduğunda da, yargıya bir çağrı yapar. Ben soruyorum; bugünkü Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı neden susuyorlar, neden gereğini yapmıyorlar? Mahkemeler bir sinyal alsa hükümetten çalışmaya başlarlar. Yargı sistemini öyle bir hale getirdiler ki, hakimler de savcılar da çekiniyor. Yargının üzerinde baskılar var. Yargı böyle durumlarda hükümetten sinyal bekliyor, sinyal gelmeden adım atamıyorlar. Komple bir sistemin çöküşünü yaşıyoruz. ‘Ben suç örgütlerine göz açtırmam, bu ülkede bunları yaşatmam’ derseniz, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve yargı bunun gereğini yapar. Bu tür örgütlere alanı daraltırsınız.

“DEVLET İÇİNDE KİM KİME MESAJ VERİYOR SEDAT PEKER ÜZERİNDEN?”

“Ben çok görüntüleri izlemedim tahammül edemedim ama arkadaşlarımız izlediler ve bana rapor halinde sundular. Birçok iddia var. Uyuşturucu ticareti bu ülkenin bir gerçeği Avrupa’nın bir gerçeği. En önemli kaynağı Afganistan’dan başlayan coğrafyadır. İran üzerinden Türkiye üzerinden Avrupa’ya gider. Ama bunun minimalize olduğu dönemler vardır devletin gerçekten gücünü gösterdiği dönemler vardır bir de daha esnek davranıldığı dönemler vardır.”

Sedat Peker’den üçüncü video: Savaş açtınız